بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡ رَهِينَةٌ ٣٨

Herkes tutumunun ve davranışlarının tutsağıdır.

– Seyyid Kutub

إِلَّآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡيَمِينِ ٣٩

Yalnız defterleri sağ yanlarından verilenler hariç.

– Seyyid Kutub

فِي جَنَّٰتٖ يَتَسَآءَلُونَ ٤٠

Onlar cennetlerde ağırlanırlar. Sorarlar.

– Seyyid Kutub

عَنِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ ٤١

Günahkârlara:

– Seyyid Kutub

مَا سَلَكَكُمۡ فِي سَقَرَ ٤٢

Sakar'a (cehenneme) girmenizin sebebi nedir? diye.

– Seyyid Kutub

قَالُواْ لَمۡ نَكُ مِنَ ٱلۡمُصَلِّينَ ٤٣

Cehennemlikler derler ki; «Biz namaz kılanlardan değildik.

– Seyyid Kutub

وَلَمۡ نَكُ نُطۡعِمُ ٱلۡمِسۡكِينَ ٤٤

Yoksulların karnını doyurmazdık.

– Seyyid Kutub

وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلۡخَآئِضِينَ ٤٥

Bizim gibi olanlarla birlikte asılsız ve bozguncu konuşmalara dalardık.

– Seyyid Kutub

وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ ٤٦

Hesap verme gününü inkar ederdik.

– Seyyid Kutub

حَتَّىٰٓ أَتَىٰنَا ٱلۡيَقِينُ ٤٧

Sonunda bir de ölüm gelip çattı.»

– Seyyid Kutub

فَمَا تَنفَعُهُمۡ شَفَٰعَةُ ٱلشَّٰفِعِينَ ٤٨

Artık onlara şefaat edebilecek olanların aracılığı yarar sağlamaz.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu